Doğal doğum kontrol yöntemleri, gebeliği önlemek için kimyasal, hormonal ya da cerrahi müdahale gerektirmeyen, bireylerin kendi biyolojik süreçlerini izleyerek uyguladığı yöntemlerdir. Bu yöntemler, vücudun doğal işleyişine dayanır ve genellikle adet döngüsünün belirli günlerinde cinsel ilişkiden kaçınmayı veya diğer koruyucu önlemleri almayı içerir. Ancak doğal yöntemlerle gebelikten korunmak %100 etki sağlamaz.
Doğal yöntemlerin temel amacı, yumurtlama dönemini tespit ederek cinsel ilişki zamanlamasını bu döneme göre ayarlamaktır. İlaç kullanmadan korunmak isteyenler, adet döngüsü düzenli olanlar için uygun olabilecek bir sistemdir.
İçindekiler
Takvim Yöntemi
Takvim yöntemi, doğal doğum kontrol yöntemlerinin en yaygın olanıdır. Kadının adet döngüsünün düzenli olduğu varsayılarak, yumurtlama dönemi hesaplanır. Doğurganlığın yüksek olduğu günlerde doğal yöntemler tamamen koruma sağlayamayacağı için korunmasız cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır.
-
Ortalama bir adet döngüsü 28 gündür. Yumurtlama genellikle 14. gün civarında gerçekleşir.
-
Yumurtlamadan 5 gün önce ve 2 gün sonra olan toplam 7 günlük süreç "riskli günler" olarak değerlendirilir.
Adet döngüsünün ilk günü kanamanın başladığı gündür. Sonraki adet kanamasınına kadar geçen gün sayısını not edilir. Aradaki riskli olarak bilinen günlerde farklı korunma yöntemleri uygulanmalıdır. Bu yöntemin başarısı, kişinin döngüsünün ne kadar düzenli olduğuna bağlıdır. Ayrıca düşük riskli sayılan günlerde doğurganlık riski hiçbir zaman sıfır değildir.
Bazal Vücut Isısı Yöntemi
Bazal vücut ısısı, kişinin tamamen dinlenmiş haldeyken (örneğin uyandıktan hemen sonra) ölçülen en düşük vücut sıcaklığıdır. Bazal vücut ısısı, yumurtlamadan hemen sonra hafifçe yükselir. Yumurtlama döneminde 0,2-0,5°C’lik bir artış gözlemlenir. Her sabah aynı saatte, henüz yataktan kalkmadan vücut sıcaklığı ölçülmelidir. Ancak hastalık, stres, uykusuzluk veya alkol tüketimi gibi durumlar bazal vücut ısısını etkileyebilir.
Geri Çekilme Yöntemi
Geri çekilme yöntemi, doğal doğum kontrol yöntemlerinden biridir ve korunmasız cinsel ilişki sırasında erkeğin boşalma (ejakülasyon) gerçekleşmeden önce penisini vajinadan çekmesine dayanır. Bu yöntem yaygın olarak kullanılır, ancak doğru ve zamanında uygulanması zor olduğu için başarısızlık oranı yüksektir.
Ancak sperm hücreleri, ön ejakülat sıvısında da bulunabilir. Kontrol eksikliği nedeniyle başarısızlık oranı yüksektir. Zamanlamanın yanlış olması durumunda spermin vajinaya ulaşması muhtemeldir. Zevk suyu hamilelik riskini artırabilir, çünkü az miktarda da olsa sperm içerebilir. Erkek partnerin doğru zamanlamayı sürekli kontrol etmesi gerektiğinden ilişki sırasında stres yaratabilir. Cinsel tatmin ve özgürlüğü olumsuz etkileyebilir.
Bu nedenle tek başına güvenilir bir yöntem değildir. Yumurtlama dönemi gibi hamilelik riskinin yüksek olduğu günlerde, geri çekilme yöntemi yerine daha güvenilir bir yöntem tercih edilmelidir.
Laktasyonel Amenore Yöntemi (LAM)
Laktasyonel Amenore Yöntemi (LAM), emzirmenin doğurganlık üzerindeki doğal etkilerini kullanarak uygulanan bir doğum kontrol yöntemidir. Amenore, adet görmeme durumunu ifade eder ve emzirme sırasında ortaya çıkan bu durum, hormonal nedenlerle doğal bir doğum kontrol mekanizması sağlar. LAM’ın etkili olabilmesi için bazı şartlar gerekir.
-
Bebek tamamen anne sütü ile beslenmelidir.
-
Doğumdan sonraki ilk 6 ay boyunca kullanılabilir. 6 aydan sonra bebek ek gıdalara geçtiği için emzirme sıklığı azalır ve hormonlar normale dönmeye başlar.
Doğum sonrası ilk adet döneminiz başlamışsa, yumurtlama yeniden gerçekleşiyor olabilir. Bu durumda LAM artık etkili değildir. Hormonal değişiklikler nedeniyle yumurtlama geçici olarak engellenir.
Servikal Mukus Yöntemi
Kadın vücudunda yumurtlama döneminde servikal mukusun yapısı ve miktarı değişir. Kadınlar, doğurganlık döngüsünü servikal mukusun (rahim ağzı salgılarının) yapısını ve miktarını izleyerek belirleyebilir. Servikal mukus, rahim ağzı tarafından üretilen ve kadınların adet döngüsü boyunca özellikleri değişen bir salgıdır.
-
Doğurgan olmayan günlerde mukus daha koyu ve yapışkandır.
-
Doğurgan günlerde ise şeffaf, kaygan ve elastik bir yapıdadır.
Servikal mukusun özelliklerini dikkatle izleyerek doğurganlık dönemi belirlenebilir. Yöntemin başarısı, mukus değişimlerinin doğru gözlemlenmesine ve yorumlanmasına bağlıdır. Stres, enfeksiyonlar, vajinal temizlik ürünleri ve hormonal değişiklikler mukusun yapısını değiştirebilir.